Bir meslek yasası; belirli bir alanda çalışan profesyonellerin görev tanımlarını, çalışma koşullarını, etik ilkelerini ve haklarını tanımlayan hukuki bir düzenlemedir. Hâlihazırda doktorlar, mühendisler, gibi birçok meslek grubu bu yasal güvenceye sahiptir. Ancak sosyologlar için böyle bir düzenleme olmaması şu sonuçları doğurmaktadır:
TOPLUMSAL DİNAMİZM-NE BAĞDAT ESKİ DİYAR NE DE ANALAR GAYRİ YÂR / ZAFER CEBECİ (Sosyolog Dergisi Mayıs 2021 Yıl 1 Sayı 7 Syf. 21)
TOPLUMSAL DİNAMİZM-ETKİSEL SAVUNMAYA TEPKİSEL SALDIRI (Sosyolog Dergisi Nisan 2021 Yıl 1 Sayı 6 Syf.5)
TOPLUMSAL DİNAMİZM-NEDEN? (Sosyolog Dergisi Ocak 2021 Yıl 1 Sayı 3 Syf.44)
COVID19 SALGINI VE TOPLUMSAL KURUM OLARAK EĞİTİM KURUMU / ZAFER CEBECİ (Sosyolog Dergisi Aralık 2020 Yıl 1 Sayı 2 Syf 28)
TÜKETİYORUM ÖYLEYSE VARIM (Kasım 2020 Sosyolog Dergisi Yıl 1 Sayı 1 Syf 17)
Maddesel ya da olgusal bağımlılıklar her zaman birbirini besler. Birinden vazgeçerek, diğerine yanaşmak asla güvenli bir liman değildir. Masa ve torbacılar her zaman kazanır!
Çocukluk, hepimizin derin bir iç çekiş ile hatırlayacağı çok özel bir dönemdir. O, yeni tomurcuklanmış eller daha kalem tutmayı öğrenmeden oyuncak tutmayı öğrenmişti. Erkek çocukları daha çok fiziksel üstünlüklerini ortaya koyacak oyunları tercih ederken; kızlar, dünya için gerekli düzen ve intizam ön görülerini ortaya koyacak oyunları tercih ederdi.
İnsanoğlu, binlerce yıldır kendisini değersiz gösterecek ve olmadık şeylere üzebilecek birçok yöntem geliştirmiştir. Bu nedenle insanlar, yaşamlarındaki tüm imkânsızlık ve olumsuzlukları bir kenara bırakarak mutlulukla mücadele etmeye öncelik vermişlerdir. Mutlulukla başa çıkmaya çalışmak, ne kadar inkâr etsek de çoğumuzun yaptığı bir şeydir.
Hepimizin bildiği üzere; insan dünyaya, yalnız başına gelmiştir. Daha sonra ise; bir ailenin ve çevrenin ürünü olarak yaşamını sürdürmüştür. “Ürün” olarak dünyadaki yerini alan insan denilen bu canlı türü; topluma sağladığı katkı ve fayda sayesinde, dünyadaki bu yerini daha da sağlamlaştırmıştır.