Aşk hâlâ var. İnsanlar hâlâ seviyor, bağ kuruyor, birlikte yaşlanmak istiyor. Ancak günümüz ilişkileri, artık sadece kalpten değil, cebin durumundan da geçiyor. Bu noktada toplumsal yapıyı yeniden düşünmek, evlilik ve ilişki kavramlarını dönüştürmek kaçınılmaz hale geliyor.
Yıllarca bekleme odasında geçen bir ömür, yalnızca bireyin dünyasında değil; tüm toplumun kaybı olarak bakılır. İşsizliği çözmek sadece yeni işler yaratmakla değil; bireyin emeğini, hayalini ve varlığını görebilen bir sistem inşa etmekle mümkün olacaktır. Sosyologlar olarak yapıyı anlamaya, aile danışmanları olarak bireyi desteklemeye devam etmeliyiz.
Sosyologlar Topluma Dair Görüşlerini Yayın Fırsatını Buluyor