Öncelikle geçen ay yayınlanan yazıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür etmek istiyorum. Birçok olumlu yorum ve bağımlılık konusunda yarası olanlardan dönüşler aldım. Anlıyoruz ki çağımızın çok önemli bir sorunu bağımlılık. Bundan en çok etkilenenler ise aileler. Bağımlılıkla mücadele etmek çok fazla çaba gerektiren bir süreçtir. Değişim hiç de kolay değildir. Ailelerin ise bu değişimde nasıl bir rol üstleneceklerini bilmeleri çok önemlidir.
Günlük yaşam zorluklarından kaçmak ve kendilerini mutlu hissetmek isteyenler için bağımlı olunan şeyler ilk başlarda cazip görünür. Ancak zamanla ilk başlardaki mutluluk giderek kaybolur. Aynı duygulara ulaşmak isteyen bağımlı dozu arttırır ama o mutluluk duygusuna ulaşamaz. Bu da bağımlı için giderek içinden çıkılmaz bir hâle dönüşürken aileleri de içine alan bir girdap oluşturur.
''İnsanlar bağımlılık yapan şeylere neden gereksinim duyar?'' Bunun tabii ki tek bir nedeni yoktur. Öncelikle insanın her daim en önemli ihtiyacı sevgi, ilgi, kabul görmek ve anlaşılmaktır. Ailesinde bu ihtiyaçlarını karşılayamayanlar sosyal ortamlarda, akranlarında gördükleri ilgi ile telafi etmeye çalışırlar. Akranları arasında kabul görmek ve dışlanmamak için de eğer ortamda dijital oyun oynayanlar varsa bu oyunları oynamaya başlarlar. Çünkü etrafındakiler oynuyordur ve sohbetleri de sadece bunun üzerinedir.
Bu ortamlarda sigara, alkol varsa onları kullanmaya başlayabilirler. Bağımlılıkların çoğu bir deneme ile başlar. Özellikle ülkemizde eski Türk sinemalarına baktığınızda neredeyse bütün sanatçıların sigara ve alkol içtiğini görürsünüz. Bu o dönemlerde elit bir durum gibi algı yapılmış ve günümüze kadar nesilden nesile sigara bağımlılığı giderek artmıştır.
Bir bağımlılık türü de ekran bağımlılığı. Uzun yıllar televizyon izleyerek büyüyen nesilden doğanlar şimdi sosyal medya ve çeşitli içerik üreten medya kanallarını izleyen nesillere döndü. Günümüzde akıllı telefonu ve sosyal medyası olmayana uzaylı gözüyle bakılıyor.
Dijital çağda elimizdeki telefonlar, işimiz, eğitimlerimiz, alışverişlerimiz, sosyalleşmelerimiz hep bu cihazlarla yapılıyor. Hele ki dünyada yaşanan pandemi süreci ile ekranlara gömülmüş durumdayız. Neredeyse hemen herkes ya bağımlı olmak üzere ya da çoktan olmuştur. Haklısınız kolay görünmüyor. Hâl böyleyken ne yapacağız dediğinizi duyar gibiyim. Emin olun biraz çaba ile her zaman yapılabilecek şeyler mutlaka vardır.
Çocukların uzaktan eğitim saati dışındaki zamanlarda kısa süre de olsa sokağa çıkmalarına, biraz temiz hava almalarına olanak sağlanabilir. Bu hem onlara eşlik eden ebeveynlere de iyi gelecektir. Bu 15 dakikalık kısa bir yürüyüş bile olabilir. Bu süre içerisinde akıllı cihazlarınızı evde ya da arabada bırakabilirsiniz.
Yemek saatlerinde televizyonu kapatıp, tüm akıllı cihazları başka bir odada bırakabilir, yemek boyunca ailenizle sohbet ederek bu süreyi birlikte geçirebilirsiniz.
Gün içerisinde 15 dakikalık kısa aralar vererek, zihninizi dinlendirmek için sevdiğiniz bir aktiviteyi yapabilirsiniz. Bu bazen sadece boş bir duvara tavana bakmak bile olabilir.
Uyumadan önce telefonunuzu başka bir yerde bırakabilir, biraz kitap veya dergi okuyabilir, yazı, deneme, günlük yazabilirsiniz. Meditasyon yapabilir, inancınıza göre dini ritüellerinizi yerine getirebilirsiniz.
Bunlar tabii ki yapılabilecekler arasında küçük örnekler, kültürel yapıya, sevilen konulara göre bunları arttırmak mümkün. Bunları gerçekleştirirken akıllı cihazlardan uzak durarak anın tadını çıkarabilirsiniz.
Tüm bunlara rağmen kendinizi kontrol edemediğinizi, bağımlılığa yakın olduğunuzu fark ettiğinizde veya ailede bunları yaşayanlar olduğunda özel veya devlet kurumlarındaki danışmanlara başvurabilir ve geç olmadan iyilik haline ulaşabilirsiniz.
Yaşam gerçektir,
Bağımlılık ise sahte bir oyundan ibaret,
Orjinaller pahalı,
Yaşam ise ucuza oynanmayacak kadar kıymetlidir.
An'da ve sevgiyle kalmanız dileğiyle....