Sevgili anne ve babalar; corona virüsü salgını nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamında evlere kapandık. Bu sebeple de hayatımızda bazı alışkanlıklarımız yön değiştirmektedir. Bu tarz değişiklikler aile içi iletişimi olumsuz etkilemektedir. Ev ortamında artan sorumluluklarla birlikte dışarı çıkmanın mümkün olmadığını bilmek, ailenin bütün fertlerinin tahammül sınırlarını zorlamaktadır. Yaşamların sınırlanmış olması nedeniyle; aile içi şiddet, teknoloji bağımlılığında artış, duygusal ve sosyal iletişim bozukluklar gibi daha çok sayabileceğim problemler meydana gelmektedir. Geçtiğimiz bu zorlu süreçten ise en çok yaşlılarımız ve çocuklarımız olumsuz etkilenmektedir. Çünkü yaşlılarımızın; yalnız kalma ve ölüm korkusu kaygıları ağır basarken; çocuklarımızın her alanda hayatlarındaki kısıtlanmalar, çevresindekilerin kaygılı davranışları ve bu yaşananları anlamlandırmada zorlanmaları nedeniyle kaygı ve korkuları yoğun yaşayabilmektedirler.
Burada önemli olan, ihtiyacımızı sağlamak adına, kendimize ve ailemize alan açabilmek olduğunu unutmamak... Bununla birlikte aile içinde bu süreci sağlıkla ve birlikte atlatabilmek adına en etkili adımlar; birlikte hareket edebilmek, kuvvetli iletişim ve kuvvetli aile bağlarıdır.
Aile bireylerimizin, bu yaşadığımız yoğun ve karmaşık olumsuz durumlardan fazla etkilenmemeleri için ya da daha sağlıklı atlatabilmek adına bazı aktiviteler yapılabilir.
Bunlar:
- Virüsle nasıl başa çıkılacağını öğrenmek ve dengeli beslenmeye dikkat etmek.
- Öncelikle kendimiz kaygılarımızla başa çıkmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak.
- Sosyal mesafenin önemini çocuklarımıza ve yaşlılarımıza uygun bir dille olması gerektiği gibi anlatmak.
- Hayata dair pozitif ve huzurlu bir duruş sergileyerek, onları psikolojik manada rahatlatmak Hepimiz biliyoruz ki bu zorlu süreçte moral çok önemli.
- Televizyon ve internetten yeterli olduğu kadar yararlanmak ve mümkün olduğu kadar gerçekçi kaynaklardan haber almaya özen göstermek.
- Çocuklarımız ve yaşlılarımızın yanında virüsle ilgili kaygılı ve olumsuz konuşmalardan sakınmak.
- Yaşam kalitesini arttırmak ve aile bağlarını güçlendirmek için birlikte ev içerisinde yardımlaşma bir yana iş bölümü yaparak, herkesin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak.
- Gün boyu neler yapacağımıza dair küçük programlar yapmak (oyunlar oynamak, filmler izlemek, yarışmalar, kitap okumak mutfak etkinlikleri, dans-spor, dramalar, tiyatrolar gibi).
Yukarıdaki yazılan tavsiyeler; evdeki tansiyonu azaltacak ve yaşanılan durumun faturasını birbirimizden çıkarmak yerine herkesin bu süreçten etkilendiğini hatırlayarak diyalog içinde kalmamıza yardımcı olacaktır.
Her birimiz hayatlarımız da bir yoğun tempo içerisindeyiz. Yaşanan olumsuz süreç ve sonuçlara rağmen zaman zaman başka alanlarla da ilgilenmemiz gerekir. Bu ilgi alanları, süreci daha sağlıklı geçirebilmek için çok faydalı olacaktır. Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum