Eğitim bir dağın zirvesinden akan şelaledir. En tepe noktasında insanın özü duygusal hâlleri mantık örgüsünün sentezi yer alır. Çok kısa bir ifadeyle eğitim, toplumun kökeninde zirveyi oluşturan çeşitli işlevleriyle kurum kurallarının birbirlerine karşı tutum davranışlarını biçimlendiren insan kaynağı hazırlayarak şelalenin akışını sağlayan bir düşünüş, eylem biçimidir.
Eğitim son derece önemlidir, tarihte eğitim kadar eski bir eylem biçimi olamaz. Eğitim insanın kendine ait olduğu özgüsel donanımıyla kendi doğal yapısını oluşturur. Eğitimin kendi içinde bulunan bilimsel, tarihsel, ekonomik, teknolojik, kültürel olgular, değerlerdir.
Tarihe baktığımızda 1921 Maarif Kongresi, eğitim sistemindeki olay gelir. 1921 yılında Ankara'da toplanan Maarif Kongresinin eğitim tarihinde önemli bir adım olmuştur. Kongrenin toplanmasının amacı; okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, bu konuda gerekli çalışmalarla eğitim sistemine milli bir katkı sunmaktır. Eğitim tarihinin başlangıcı olarak Atatürk; bilim, eğitim ve kültür alanındaki fikirlerini, yapılacak olan inkılapların, öğretmenler için neler düşündüğünü ve onlardan neler beklediğini anlatan tarihi bir konuşma yapmıştır. Çağdaşlaşma yolunda bir adım atılmıştır.
TBMM Döneminde Maarif Vekaleti görevine sırasıyla Rıza NUR, Mehmet VEHBİ, Hamdullah SUPHİ ve Sefa BEY'ler getirilmiştir. Eğitimin teşkilatlanmasında görevler alarak müfredatın yeniden oluşturulması öğretmenlerin yetiştirilmesi konusunda gayretler göstermiş, o günün şartlarında tüm imkânları seferber etmişler. Temel amaçlar belirlendiğinde ilk faaliyet planı, mevcut okulların açık tutulması ve idare edilmesi sağlandı. Öğretmenlerin önemini baştan beri önemseyen, Mustafa Kemal Atatürk savaş esnasında "Maarif Kongresi" tertiplemesi o günkü şartlarda da dikkat çekmiştir.
Günümüzde Türkiye' de eğitim konusunda gelişen son noktada öğretmen ve öğrencinin birçok problemle karşılaştığını görmekteyiz. Yaşamış olduğumuz pandemi döneminde eğitim sistemi tamamen çökmüştür. Sağlık sisteminden sonra ikinci sırada yer alan eğitim sistemine dair genel bir yetkiyle öğretmen ve öğrencilerin bu süreci en hafif şekilde atlatılarak süreç işlemeliydi. Okulların kapanmasıyla eğitim sistemi geriye gitmiştir. Öğretmen ve öğrencilerin sorunlara kalıcı çözüm ve çalışmalarla süreç işlemeliydi.
Cumhuriyet Dönemi'nde Atatürk, o dönemin şartlarında köylere birçok öğretmen atamaştır. Teknolojinin artması bir çok amacın çoğalması eğitimde gerekli kaliteyi arttırmamıştır günümüzde. Sınav sistemine dayalı hem öğrenciler hem de aileler bu konuda stres yaşamaktadır. Yapılan sınavlarda öğrencilere hiçbir imkân sunulmamaktadır. Günümüzde yaşanan virüsün etkisiyle EBA'ya ulaşmada sıkıntı yaşayan kırsal kesimdeki öğrenciler ile birlikte birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Öğrencilerin başarılı olması için etkili ve yetkili yöntemler sunulmalıdır.
Eğitimi; birey edinmiş olduğu bilgi, beceri, deneyim kazanarak önce kendine sonra ailesine çevresine fayda sağlamaktır. Eğitim amaç değil araç olmalıdır.
Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur... Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız. Şanlı yüksek bir topluluk hâlinde yaratır; ya da esaret ve sefalete terk eder. Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Kaynakca
NAFİ ATUF KANSU 2.Baskı Mart 2015 Maya AKADEMİ ANKARA
Prof.Dr.HÜSEYİN AKYÜZ 2.Baskı Ağustos 2018 PEGEM AKADEMİ ANKARA
Prof.Dr.İSMAİL DOĞAN 2.Basım Nisan 2012 NOBEL YAYIN ANKARA
Türk İnklap Tarihi ANONİM