Sosyolog Dergisi Bir DUSODER Yayınıdır

Kapatmak için ESC Tuşuna Basın

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİT(SİZ)LİĞİ

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİT(SİZ)LİĞİ

Günümüz modern toplumlarda, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde “eğitim görme” başta ve zorunlu şekilde çocuklar olmak üzere her vatandaşın temel hakkıdır. Eğitim hakkından eşit bir şekilde yararlanma düzeyinin yüksek olması, bireysel gelişimi sağlamasının yanı sıra toplumdaki demokrasi seviyesi ve ekonomik refahın da başlıca göstergelerinden biri olacaktır. Bu eşitliğin sağlanamadığı, çoğunlukla gelişmemiş ülkelerde, sosyal devlet, adalet, hak, kültürel ve ekonomik sermaye gibi bazı sosyolojik olguların zayıflığı dikkat çekmektedir.

Eğitim fırsatlarından yararlanma noktasında ailenin ekonomik durumu önemli bir belirleyicilik rolüne sahiptir. Ekonomik durum ile eğitim arasında kendi içerisinde kısır bir döngü oluşmaktadır. Gelir dağılımındaki büyük farklılıklar, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini doğurmakta yani yoksulluk, eğitimsizliğe sebep olmaktadır. Sonucunda ise eğitimsizlik, yeniden, yoksulluğa zemin hazırlayan başlıca faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Bankası ekonomisti Roy Van der Weide: “Eğitimde fırsat eşitliği olmadan ekonomi ilerlemez” görüşüyle ülke ekonomisinin eğitim ile doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirmiştir.

Yoksulluğun aileden çocuklara geçmesi büyük bir tehlike arz etmektedir. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ekonomik olarak alt sınıf yani işçi sınıfı aileye mensup bireylerin eğitimde dezavantajlı olmaları, eğitimi arka planda tutup çalışma hayatına öncelik vermeleri yani onların toplumsal hareketlilik perspektifinde yatay hareketlilikle sınırlı kalmalarına neden olmaktadır. Paul Willis bu durumu “İşçiliği Öğrenmek” adlı kitabında 1970lerde Orta İngiltere’de bir işçi kentinde yapmış olduğu etnografik çalışma ile işçi sınıfı ailelere mensup bireylerin hem ekonomik hem de kültürel sermayelerinin sınırlılığı sebebiyle baba mesleği olan işçiliği devam ettirmelerini detaylı şekilde ele almış ve eğitim ile ekonomik sermaye arasındaki karşılıklı etkileşime dikkat çekmiştir. Bu durum ancak ailenin ve devletin, yeteneği ortaya çıkarmaya yönelik eğitsel yatırımlarının artırılmasıyla aşılabilecektir.

Refia Şemin’in, zihnen yetenekli olduğu hâlde okulda başarısız olan çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada, ailenin sosyo-kültürel düzeyinin okul başarısında etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre, başarısızlığın en yüksek seviyesine (%73) ulaştığı aileler hâli vakti iyi olmayan ailelerdir ki, bu aileler işçi ve küçük esnaf ailelerden oluşmaktadır. Sosyoekonomik seviye yükseldikçe, başarısızlık oranı düşmektedir: orta hâlli ailelerin çocuklarında başarısızlık % 24, hâli vakti iyi ailelerde başarısızlık oranı yalnızca %3 olarak görülmektedir (Önür, 2013: 263-264). TÜİK ve Eğitim İş Sendikası verilerine göre Türkiye’de eğitime yapılan harcamalarda ekonomik durumu yüksek olan aileler ile yoksul aileler arasında “78 katlık” bir uçurum söz konusudur.

Fırsat eşitsizliği eğitimin her basamağında kendini hissettirebilmektedir. Özel kreş veya anaokulundan başlayan bu süreç eğitim hayatlarının sonuna kadar uzanabilmektedir. Ekonomik imkânlar dâhilinde daha çok üst sınıfa hitap eden kolejler, özel liseler, özel kurs merkezleri hatta özel ders imkânı bu öğrencilerin yükseköğretime hazırlanmalarında büyük avantaj sağlamaktadır. Bu avantajı başarıya dönüştüremeyenlerin sığındıkları liman ise özel üniversitelerdir.

Peki ya mezun olduktan sonra? Nepotizm eşliğinde öyle bir iş bulma süreci (yarışı) var ki bu noktada da yine ekonomik sermaye ile bağlantılı olan “çevre” faktörü başlı başına ve “şimdilik” çözümsüz bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Kaynakça

ÖNÜR, H.(2013). Gelir Düzeyinin Eğitim İmkânlarından Yararlanma Düzeyine Etkisi: Süleyman Demirel Fen Lisesi Ve Atatürk Lisesi Örneği. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Yıl: 2013/2, Sayı:18.

WİLLİS, P.(2016). İşçiliği Öğrenmek. Sınıf, İşçilik ve Eğitim: İşçi Çocukları Nasıl İşçi Oluyor? Türkçe Söyleyen, Dara Elhüseyni. Heretik Yayıncılık, Ankara.

Türkiye İstatistik Kurumu, Eğitim İstatistikleri.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Dergiler