Sosyolog Dergisi Bir DUSODER Yayınıdır

Kapatmak için ESC Tuşuna Basın

Covıd-19 ile Değişen Alışkanlıklarımız

Küreselleşmenin hızla yayıldığı tıpkı McLuhan’ın da belirttiği gibi ‘’küresel bir köy’’ haline gelen dünyamızda yaşanan gelişmeler coğrafi konum fark etmeksizin gündemde yer almaktadır. Küreselleşme ile gelen ticari faaliyetlerin, kültürel gelişmelerin ve daha birçok gelişmelere ek olarak risklerin de paylaşıldığı bir ağ toplumu demek daha doğru olsa gerek. Kıtalar arası bu denli hızlı bilgi akışının ve etkileşiminin yaşanması olumlu gelişmeler kategorisinde yer alsa da risk yayılımı açısından olumsuz örnek teşkil etmektedir. Karşı karşıya kaldığımız güncel risk ise Covıd-19 salgını. Günümüz dünyasında hemen hemen her bölgeyi etkisi altına alan Covıd-19 salgını yalnızca mikro alanda değil makro alanda da bireylerin kişisel alışkanlık ve tercihlerinde radikal bir değişimi zorunlu kılmıştır. Ulaşımdan tüketime, hijyenden, günlük rutine doğru uzanan bu değişim zinciri bireyleri sosyal izolasyona iterek küresel köy haline gelen dünyayı birbirinden bir haber hale getirerek salgına karşı bir savunma mekanizması geliştirmiştir. Salgın yayılımını en aza indirmek ve durdurma amaçlı alınan tedbirler evleri birden fazla işleve sahip mekanlar haline getirmiştir. Ev yalnızca aile ile paylaşılan özel alan olmaktan çok eğitimlerin devam ettiği bir okul, ebeveynlerin çalıştığı bir iş yeri ve bireylerin medya üzerinden sosyal ilişkilerini devam ettirmesini sağlayacak kahve içme köşeleri gibi tek mekân birden fazla işleve sahip hale gelmiştir. Salgın sürecinde sıkça vurgulanan maske, mesafe ve temizlik kurallarına her zamankinden daha fazla dikkat kesilen halk, günlük rutinini hijyeni sağlayamadığı endişesiyle yapamamakta ve  “Acaba virüs bulaştı mı? Temiz miydi? Yeterince hijyene uyuyor mu?” gibi ve daha birçok soru işaretleriyle duygu durum bozukluğu yaşamaktadır. Sosyal ilişkiler de bu bağlamda değişime uğramakta ve fiziki mesafe kuralı sanal uygulamalarla yapılan canlı sohbetler sayesinde bir nebze de olsa gideriliyor. Aynı zamanda süreç boyunca yaşanan tüketim çılgınlığı ise küçük-büyük işletmeler arasındaki rekabeti de arttırmakta. Bu doğrultuda karantina sürecinde temassız alışverişler, sanal marketler alışveriş tutkunları için adeta bir biçilmiş kaftan. Süreçte daima değişim gösteren ruhsal dayanıklılık konusu da ayrı bir başlık altında incelenecek cinsten. İçinde yaşadığımız toplum pozitivizm anlayışına göre canlı bir organizmadır. Dolayısıyla organizma sürekli olarak değişim ve dönüşüm halindedir. Bizler de bu değişimin olmazsa olmaz parçalarıyız. Satırlarımı durumu özetleyen Antik Yunan filozofu Herakleitos’un “Değişim, değişmeyen tek şeydir.” söylemiyle sonlandırıyorum.

                                                                                                              Sevgiyle…

Kaynakça:

BBC NEWS TÜRKÇE , 2020    

(NTV, 2020)

(Wikipedia, 2020)

(Herakleitos ve Değişim, 2020)

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Dergiler