Sosyolog Dergisi Bir DUSODER Yayınıdır

Kapatmak için ESC Tuşuna Basın

Çakıl Taşı

Dumanı tüter ben kendimden bilirim.
Kimin ahı bu dağım derim, gölgesiz gezerim.
Yücelerden yüce bak dese de nefsim, taş desen değil, toprak desen değilim...
Kışın soğuğundan soğuk, sırtımda yosun tuttu tutacak, demirden demir, kayalıklar eseriyim.

Ben diyerek kendimi biler dururum, huysuz rüzgâr eser, sendelerim.

Gelip geçen söyler şaşaası büyük bir dağ eteğindeyim. Ben de dağ gibi kayalar kayası, beni de bilin derim. Dilim mi lal, sesim mi kısık anlamam, ya neresidir yerim? Bu yuvarlanmak neyin nesi? Ya bu kendini bilmez hâlim?

Taş mı böbürlensin, dağ mı göğe yükselsin?

Sırtımda bir büyük sızı ve çiğ çiğ yağan bu ağır yük! Sağır rüzgâra, başı dumanlı şu dağa, nasıl davranmalı? Küçük çakıl taşı, sığmaz kabına. Yolculuk dediğim şu masal, yoldaşsız ve kırıcı... Kendi gürültüsünden bile düşen, yuvarlanan, kırgın... Adım çakıl taşı...




Şule Aydın Bayır

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Dergiler