SİYASET DİYOR Kİ!

  • Sosyologca Bakış Kategorisi
  • 18 Eylül 2021 Cumartesi Yayımlandı
  • 616 Kez Okundu
SİYASET DİYOR Kİ!

www.sosyologdergisi.com

SİYASET DİYOR Kİ;

Sosyolog dergisi dijitale geçtikten sonraki ilkyazıma siyasetin toplum algısı üzerine olan düşüncelerimi ifade edeyim istedim. Öncelikle sosyolog dergisi dijital kararı hepimize hayırlı olsun. Burada toplumsal meseleleri yine aynı heyecanla yazacağız yorumlayacağız.  Şimdi konuya geçelim, insan yaşadığı toplumdaki yasalar ve toplumsal kurallar ekseninde şekillenir genel itibarı ile. Burada hem olanı hem de olması elzemi yazmaya gayret edeceğiz. Sistemin topluma uyarlanması ve uygulanması süreçlerinde insanın davranışsal ve duygusal yönlerini göz ardı ederek işleyişin sürdürülmesi ciddi toplum psikoloji sorunlarına yol açtığı görülmektedir. Sistemin gücünün toplum üzerindeki en önemli göstergesi yasalardır. Bir birey veya toplumun fertleri bu yasalara uymakla mükelleftir. Bu duruma her hangi bir itirazımız yok, lakin asıl sorun yasaların hangi ölçütlere göre ve kime göre çıkarıldığıdır. Yasanın doğruluğunu neye göre ölçmeliyiz veya çıkarılan yasalar toplum bütünlüğü için gerçekten bir çözüm içeriyor mu? Çıkarılan yasaların toplumda uygulanma süreçlerinde toplumsal uyum ve işleyiş gözlemlenerek yasanın ve yasaların tutarlılığı sorgulanabiliyor mu? Doğruyu bulma ve uygulama adına sosyal hayattaki olguların oluşturduğu bakiyeleri yasalar ekseninde kimler ve hangi yeterlilikle inceliyor. Mesela ekonomiyle ilgili bir takım yasalar çıkarıldığında bu yaslar hayatı nasıl etki altına alıyor ve diğer alanlarda sorun teşkil edecek yönleri var mı? Toplum bu konuda sıkıntı yaşadığında üretilmiş olan yasalar sorunları çözüyor mu? Ve ya verilen kararlardan insanlar memnun mu? Şimdi bunları çoğaltıp her alanda sorgulayabiliriz. Bir toplumun sağlıklı ilişkiler kurması ve ilerlemesi her şeyden önce adil uygulanabilir yasalardan geçmektedir. Bu yasaların çıkarılması ve uygulanması siyasetin görevidir. Peki, siyaset ne diyor?  Vatandaşların ne istediğinden daha ziyade siyasetin kendi çıkarlarının ehemmiyeti ekseninde davranış geliştirdiğini görüyoruz. Siyasetin vatandaşlara uyguladığı tüm yasaların altyapısında yerellik olmadığı için vatandaşla sürekli çatışan ve neticede siyasetin dediğinin olduğu, vatandaşında üzüldüğü bir atmosferle karşı karşıyayız. Mesela ticaret yasalarını, medeni kanun yasalarını veya eğitim öğretime dair uygulamaları kendi çalışmalarımızla değil ithal anlayışla kendi toplumumuza uygulamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de vatandaşın buna uymasını zorunlu hale getiriyoruz. Hiçbir bilimsel ve değersel çalışma yapmadan, siyaset olarak hazır olanı uygulamaya geçiriyoruz. Toplumdaki kamplaşma ve sosyal hayat anlayışındaki çatışmalara da kapı açmış oluyoruz. Buradan hareketle siyaset bir yönüyle düşünen sorgulayan insanlar yerine daha çok tabi olan yanlış doğru ayırt etmeksizin her şeye evet diyen bir toplum ve birey istemektedir. Bu nedenledir ki sorunlar hiçbir zaman çözülmüyor ve de çözülmeyecektir de …

Necdet Topcu

Son Güncelleme Tarihi : 27.09.2021 08:54:33
Yorumlar
Henüz Yazıya Yorum Yapılmamış. İstersen İlk Yorumu Sen Yapabilirsin.
    Yorum Yaz
Yazı Paylaş
Kategoriler
Sosyoloji Gündeminden Anında Haberdar olun.

Bültenimize Üye Olarak yayınlardan ilk siz haberdar olabilirsiniz